İyilik ve kötülük kavramlarının atladığı o eşik; Zerdüştlük
Zerdüştlükte İyilik ve kötülük üzerine.
İyilik ve kötülük anlam yüklemesi ve ayırt etmesi zor, sınırları ortak iki kavramdır. Bu kavramların temellendirilmesi tarih boyunca değişmiş veyahut gelişim göstermiştir. Kaynağını bulma yolunda katedilen her aşama sonrası cevaplanacak bir çok soruyu arkasından getirmiş, çözdükçe dolaşan bir yapıya sahip olmuştur. Bu yazımızda iyilik ve kötülüğün kaynak arayışına yeni bir bakış açısı kazandıran, arkasında çözülmeyi bekleyen yeni yumaklar bırakan zerdüştlüğün iyilik ve kötülüğü ele alışını etüt edeceğiz.
Zerdüştlüğün getirdiği yeniliği anlamamız adına diğer antik inanışlara kısada olsa bir değinmemiz gerekir. Antik mısır ve sümer inanışlarını incelediğimizde iyilikte kötülükte tanrının tezahürü olarak karşımıza çıkar. Örnek olarak sümer inanışına baktığımızda insanlar yaşanan kötü durumla beraber hem tanrıdan iyliği istemiş, yakarmış hem de kötülük tanrıdan gelircesine sızlanmışlardır. Eski Ahit'teki Eyüb Kitabı'nda aktarılan bir metini incelediğimizde bu tespiti kolayca yapabiliriz.
‘Düşmanı olmadığım çobanım bana karşı kötü güçler kullandı, Yoldaşım bana tek bir doğru söz söylemiyor, Arkadaşım doğru sözümü yalanlıyor, Hilebaz adam bana tuzak kurdu, Ve sen, tanrım, ona engel olmadın’ (….)
‘Tanrım, beni var eden babam, yüzümü yerden kaldır. (….) Daha ne kadar kılavuzsuz bırakacaksın beni?’ (Kramer, 2002:148-149).
Zerdüşt öncesi inanışlarda iyiliğin de kötülüğün de cevheri tanrıydı. Kötülüğün özü olmak tanrının sıfatlarına yakışır mı? Karşıtlığın özü olmak kendiyle çelişmek değil midir? Gibi sancılar belki de Zerdüştlüğün doğmasına zemin hazırladı.
Zerdüştlüğün içerisindeki iyi ve kötü tasvirine baktığımızda ise karşımıza Ahura Mazda ve Ehrimen çıkar. Ahura Mazda inanışa göre aklın ve iyliğin temsilidir o asla kimseyi aldatmaz ve aldanmaz, merhamet sahibidir. Yaratılışın kaynağıdır, yaşam onun buyruğudur. Her varlık onunla var olmuştur. Elbiselerine yıldızlar takan yüce bir sonsuzdur; Fakat onunda canını acıtabilecek bir ulvi vardır oda Ehrimendir. Ehrimen kötülüğün ve yalanın sahibidir. Yaratıcısı olan Ahura Mazdaya baş kaldırmış ve kötülüğüyle onun canını yakabilen bir yücedir.
Ahura Mazda ve Ehrimen arasında devam eden 12000 yıllık bir savaş vardır. Yer ile gök arasındaki semada yapılan bu savaşın yaşamın kaynağı olduğuna inanılmıştır. Taraflardan biri kazandığında, yaşama su veren bu karşıtlık bittiğinde hayatın son bulacağına inanmışlardır. Başka bir itikat ise Ahura Mazda ve yarattıkları İmşaspendler, birlikte Ehrimen ve devlerine karşı birgün üstün gelecek, İyilik kötülüğü birgün dizginleyecek ve o gün kıyamet kopacaktır.
Zerdüştlüğün iyinin ve kötünün sahibinin bir olduğunu reddetmesi onun doğasında getirdiği dualistik yapı sonucu olduğu söylenebilir. Okuduğunuz anlatıdan da anlayabileceğiniz gibi karşıt güçlerden oluşan bir öğretisi vardır. Bu çıkarıma başka örneklerde verilebilir. Örneğin, evrende doğruluk (asha) ve yalan (durûğ) adlarında iki karşıt gücün var olduğu bizlere aktarılır. Zerdüştlüğün içinde bolca barındırdığı bu dual yapı, iyilik ve kötülük kavramlarına o güne kadar görülmemiş bir bakış açısı kazandırmıştır.
Zerdüştlük kötülüğün kendi kararıyla iylikten ayrıldığını ve cevherlerinin farkli olduğunu söyler. Bu özellik tanrının sıfatlarını tanımlamak adına kendinden sonra gelen inanışları kökten etkilemiş ve kitabi dinlere "tanrının mutlaklığı"adı altında çözülmesi zor sorular bırakmıştır.
Yazar: Yusuf Dündar
KAYNAKÇA
YILDIRIM, Nimet. Zerdüşt Mitolojisi. Doğu Esintileri, 2021, 15: 75-99.
TOPUZ, Metin. Kötülük kavramı hakkında üç perspektif
yeni yazılar
Zerdüştlükte İyilik ve Kötülük Üzerine
29.07.24
By:
Yusuf Dündar